Antalya Hatırası

İş içinde olsa ( eşim ve benim için öyleydi, açılacak olan Rodi jeans mağazamız için ürün seçmeye geldik bu tam 4 gün sürüyor ) 4 günlük bi Antalya turu yaptık. Ben, eşim, kızkardeşim ve O'nun eşi ( onlar bizim misafirimiz oldular ) toplam 4 kişi gittik. Yazın sakin olmasına rağmen Antalya'yı ben çok sevdim, sanırım ben bu sakinliği sevdim...









Konaklama yerimiz Antalya'nın manavgat ilçesi idi. İlk gün geldiğimz dakika yemek yedik ve hemen işe koyulduk. İşimiz bitince oteli keşfe çıktık, ilk durak sahil olmalıydı. Yukarıdaki resimler yazın adım atacak yer bulamadığınız o sahilden..



Misafirlerimiz Rize'den bir gün önce geldimiş ve dinlenemeden ertesi günde bizimle gelince yorulmuşlar, odalarına dinlenmeye diye çıkıp 5 saat uyuduktan sonra nihayet lobide yakaladık kendilerini. Araba kiralayıp çıktık yola...

Yukarıdaki resim bazılarınızın, ( artık benimde ) görünce tanıdığı Manavgat Şelalesi ( büyük olanı ). Ne yazıkki antalyanın diğer şelalelerine gidemedik. Kısmet başka zamana inşallah...





Manavgatta geçen yıl çıkan yangının büyüklüğünü gördük. Öyle tv dan basit geliyormuş meğerse.Yukarıdaki resim de o caanım ormanların yanmamış olan muhteşem ötesi güzelliği. Allah'ım esirgesin sonsuza kadar...



Portakal Ağacı, ( Hatice'nin Portakal Ağacı gibi verimli ). Antalya'da portakal ağaçlarının sıra sıra bahçeleri var. O kadar güzelki yalvarmamıza karşın ancak bu fotoğrafı durup çekebildik ( ah bu eşler ). Ayrıca yine yalvardık ki bi yerden durup portakal isteyelim, yok! Nasip değilmiş demek ki, yiyemedik dalından taze koparılmış portakaldan...



Bu lavabo hayatımda gördüğüm en orjinal, en havadar ve en modernizeye zorlanmış bi tasarım olan lavabo :))) Sıvı sabunluğu bile var, bittim bittim :)) Ayy daha bişey diyemeyeceğim...













İşteee Oymapınar barajı....



Ve akşam otel lobisine biiitap düşen eşler :)) Numara tabi...



Dönüş vakti, Antalya hava limanı...



Kuş bakışı Antalya...



Kuş bakışı İstanbul, ah bide hava açık olsaydıı...